Özgürlüğün bedelini ödemeye hazır mısın?

direnis

Ne güzel günler bu günler. Bu kadar insan konuşmaya, paylaşmaya ve ozgurce dusunmeye basladi. Simdi bu kadar ozgur insanla neler olacak?
Ozgur insan dusunur, yorumlar, fikrini belirtir, katilimcidir, paylasir ve daha buyuk amaclara hizmet eder, hem de bizzat kendi iradeleriyle. Bu insanlar cok gucludur, inanclari ile hareket ederler ve bu inanc her hangi bir otoritenin korkusu ile bastirilamaz.

Ayni insanlar kısa bir süre öncesine kadar, kendilerine sunulan secenekler arasinda hareket eden, aklina bir seyler yapma istegi geldiginde degisiklige cesaret edemeyen, hep birlikte bir seyler yapmanin mumkun olduguna inanmadiklarindan icine atan, icine attikca kendi oz varligindan uzaklasan, uzaklastikca karamsarlasan insanlardi. Onlar icin hazirlanmis seceneklerden, su ya da bu cafe, o ya da bu marka giyim, oyle ya da boyle bir is, orada ya da burada bir ev secebilmeyi ozgurlukmus gibi hissettirmeye calisan bir yapinin parcasiydilar. Bu yasamlarda cok ciddi bir eksiklik vardi ve insanlar bunu buruk bir sekilde yasiyorlardi.

Sonra ne olduysa oldu ve bu insanlarin en cesurlari sokaklara ciktilar. Bir de baktilar ki kendileri gibi dusunen bir coklari da sokaklardaydı. Karsilarinda ise korkulari. Hepsi korktu fakat hic birisi evlerine geri donmek istemedi, birbirlerinden guc alarak orada kaldilar. Otorite onlara saldirinca ise bir bütün oldular, ‘bize bunu yapamazsiniz’ dediler. Sokaklarda, birbirlerini hic tanimayan insanlar dusenleri kaldirdilar, ilaclarini, sularini, maskelerini ve ellerinde olan ne varsa paylastilar. Oysa ki hepimiz digerlerinin bencil oldugunu dusunuyorduk o ana kadar. Otoritenin cezalandirdigi insanlari, tanimadiklari halde kurtarmaya calisip kendilerini tehlikeye attilar. Inanabiliyor musunuz? Hic tanimadiklari insanlar icin. Bir ay once birisi size bunu soylese, ‘hadi canim’ derdiniz. Darisi evlerinden cikamayanlarin basina, ikinci dalgada onlarin da buyuk kismi cikacak sokaklara.

Ayni insanlar kendilerine gaz bombasi atan insanlara bile sefkatle yaklasiyorlardı. Sokaklarda binlerce insan, isteseler onlerindeki bir avuc polisi oradan silip supurebilecekken, sadece orada olmak adına duruslarini ve mücadeleyi surduruyorlardı. O polisleri bu denli icsel sorgulamaya ve ‘ben ne yapiyorum’ demesine baska hic bir sey yonlendiremezdi. Sundan eminim ki o polislerin bir cogu evlerine gidip de kendileri ile basbasa kaldiklarinda, ‘o insanlar yanlis hic bir sey yapmiyorken ben ne yaptim’ demislerdir. Vicdan insanin icindedir ve onu hic bir zaman birakmaz, bizi insan yapan da budur. Vicdanlariyla yuzlesemeyenler ise bunun kederini kalplerinde tasimaya devam edecekler.

Kendileri olmaya karar verip, buna cesaret eden insanlar icin yeni bir hayat basliyor. Simdi bu insanlar ozgur dusunuyorlar ve artik bir seyler yapilmasinin mumkun oldugunu goruyorlar.

abbasaga-parki_463007

Bugunlerde eylem sekil degistiriyor, insanlar parklarda toplanip acik kursulerde kendilerini ifade ediyorlar. Bu insanlar tuketerek degil birlikte olarak ve bir arada ureterek daha fazla tatmin olunacagini ogrenmis insanlar. Bireysellik ve bencillikten kollektif uretim zihniyetine gecis yapiyorlar. Bir cogu kendisini cocuklugunden bu yana bu kadar iyi hissetmemis. Simdilerde nefes aldiklarini hissediyorlar. Fakat sokaklarda yankilandigi gibi bu daha baslangic, mucadeleye devam ve en buyuk mucadeleyi kendi hayatlarinizda vereceksiniz.

Bundan sonra neler yasayacak bu insanlar?
Calistiklari ve aslinda sevmedikleri islerine, yasadiklari fakat orada yasamak istemedikleri evlerine, her zaman alisveris yaptiklari fakat dogal isteklerine cevap vermeyen AVM’lere, takildiklari fakat ait hissetmedikleri barlara, restoranlara gittiklerinde ne olacak?
Satin aldiklari fakat tuketerek mutlu olamayacaklarini farkettikleri arabalarina, gardroplarina, mobilyalarina baktikca ne hissedecekler?
Kendi oz varliklarindan uzaklastiklari icin iletisimlerinin koptugu ailelerine ve arkadaslarina donduklerinde sizce ne olacak? Yasadiklari yalanlara nasil tahammul edecekler, hic dusundunuz mu?
Sorgulamaya baslayan insan, gozlerinin onundeki kocaman ici bos balonlara bakip mutlu olabilir mi?

Bu insanlari bekleyen yuzlesme ve uzuntunun farkinda misiniz?

Evet bu bir baslangic, fakat bundan sonraki asamalar gulluk gulistanlik degil. Her sey birdenbire güzel olmayacak, buna hazir olun. Bu biraz dertli, depresif bir surec olacak ne yazik ki. Yuzleseceginiz gercekleri, aslinda kendiniz olamadiginiz hayatlar yasadiginizi anlayacaksiniz. Bu sizi kederlendirecek. Farkindaliginiz artti bir kere, geri donus yok, bununla yasayacaksiniz. Umutsuzluga kapilmayin, bunu asacaksiniz cunku bu noktadan sonra, kendinizi degistirmenin gucune sahip oldugunuzu biliyorsunuz.

Sonra ne yapmali?
Oncelikle icinde bulundugunuz tuzaklari farkedin. Frank Herbert’in dedigi gibi, ‘Bir tuzaktan kurtulmanin yolu oncelikle tuzagin farkina varmaktir’. Gordugunuz gerceklerden korkmayin, kendinize daha fazla guvenin. Bundan boyle hic olmadigi kadar ne istediginizi bileceksiniz ve kendinize guveniniz daha da artacak. Karamsarliga kapilmayin, yasadiginiz hayati siz olusturdunuz, fakat sadece size sunulan seceneklerle. Simdi ise secenekleri kendinizin yaratacagi bir cag basliyor, daha ozgur daha guzel yarinlar bizleri bekliyor.

Korkmayin, korkularinizla yuzlesebilen insanlarsiniz bundan boyle.
Isteyin, istedikleriniz dogru seyler olacak sizin icin.
Iletisim kurun, size yakisan hayatlari yasayabilmek icin birbirinizi yureklendirin.
Birlikte ayaga kalkin, birlikte ilerleyin ve neler yapabileceginizi gorun.

Guzel gunler gorecegiz, gunesli gunler…

Tum ozgur dusunebilen bireylere ithaf edilmistir.
21 Haziran 2013, yaz gundonumunde hepimize gunesli gunler ve guzel bir yaz dilegiyle.

Yazar: Emre Kanca
Editor: Emine Dursun